Yaşam

Serkan Üstüner’in yeni romanı çıktı: Son durağın müziği

Türk edebiyatı tarihle mi yoksa onun dikte ettiği tarihsel travmayla mı yüzleşti? Elbette dönemin siyasi çalkantıları, darbeler, toplumsal olaylar söz konusu olunca edebiyatçılar çekingen olabiliyor. Ya da tam tersi; Öğretici bir üslupla ideolojilerin ötekine empoze edildiği, milletin ve Türkiye’nin onuru hiçe sayılan eserlerle okuyucu muhatap da kılınabilir. Ben bu rakamlara propaganda diyorum; kof, ucuz ve basit. Ancak toplumu travmatize eden tarihi olaylar, edebiyatın tedavi edici etkisi altına girdiğinde toplumlarda iyileşmeye neden olur. Serkan Üstüner’in bir hesaplaşma ve tarihsel bir vurgunun ürünü olan ikinci romanı Son Durak Müziği, Muhit Kitap’tan çıktı ve okurla buluştu. Roman, babasının ölümünden sonra hayatını sorgulayan, “devrimci” arkadaşlarını gerçek dışı bulan ve kendi hayatını kuran Tanju karakteriyle başlar. “Devrimci” fikirlerinden vazgeçtiğini söyleyince “cemaat”ten aforoz edildikten sonra yalnız kalan Tanju, iyi bir iş bulur ve “Türkiye’nin kaderini yöneten” bir iş adamı mertebesine yükselir. Geçmiş dönem, karanlık bir tarihin soğuk gerçekliğiyle bir yarıştır…

Sanat ideolojilerin çok ötesindedir. Titizlikle beslediği kaynaklar, dönemin kültürel ve siyasi atmosferini elbette dikkate alıyorlar ama kendi ideolojileri altında ezmiyorlar. Romanda bu sorunları açarken pusulamın ucunu sabitleyen çıkış noktam şu durum; ideolojik yük taşıyan bir edebî eserin modası geçeceğini ve kıymetinin bilinemeyeceğini. Son dönem romanlarında soyut ve imgelerle dolu bir dünyanın kapıları hızla toplumsal sorunlardan uzaklaşmaya zorlanmıştır. Sevmenin ve vermenin yollarının bozulduğu bir çağda Son Durak Müziği dikkatleri karşı tarafa çekiyor ve bize masumiyeti anlatıyor. Bir erkeğin görme çabası, müstakil bir hayat seçmesi, gerçek aşkı araması ve ilahi aşkla bağlantısı tarihi bir hesaplaşmayla gün yüzüne çıkıyor: 28 Şubat. Önemli travmaları ve düğümlü hikayeleri birbirine bağlayan 28 Şubat’ın insanlar üzerindeki etkisi ve Türkiye fazla düşünülmedi. Türkiye’nin böyle bir saldırıya en çok beklenen tepkisi, edebiyatın bu dönüşümü yansıtması gerektiğidir, ancak bu tarz değişim ve düşüş dönemlerinde edebiyat genellikle daha sonra gelir. Ya da yakın tarihimizin en büyük travmalarından biri olan 28 Şubat sonrası darbesinin yüzleşilip halledilmediğini başka bir şekilde açıklayabilir miyiz? Son Durak Müziği bu anlamda uygun bir boşluğu doldurmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu